Mehmet Salih BARMAN

Mehmet Salih BARMAN

AKSA TUFANI DEĞERLENDİRME

21 Ekim 2023 12:00 Elazığ Seyyah Uluslararası Öğrenci Derneği 148

Bugün Aksa Tufanını, Ahmet Faruk ASA'nın yazısı ile ele alacağız.

Kazanımlar:
 • İsrail içi güvenlik sorunu:
Yerleşim bölgelerinde direnişin etkin bir tutum göstermesi, sadece Gazze sınırında değil; İsraillilerin yaşadığı tüm bölgelerde bir endişe oluşturdu. Bunun orta vadede İsrail’in yerleşim ve göç politikalarına etkisi olacaktır.
Halk ile ordu arasında güven sorununun artması:
İsrail’de son dönemde yargı reformu protestoları kapsamında siyasete büyük bir öfke vardı. Sağ siyaset Netanyahu’yu ılımlı güvenlik politikaları izlemek ile suçluyordu. Bazı pilotların uçuş yapmayı reddedecek kadar siyaset-ordu-toplum arasında gerilim vardı. Son gelişmeler toplumun orduya bakışını değiştirdi. Siyaset ile ordu arasındaki değişim de kendini gösterecektir.
• İsrail’in kırılan imajı:
İsrail’in ortaya koymak istediği demir yumruk politikaları algısı vardı. Son saldırılar tüm dünyada İsrail’in çizmek istediği güvenlik imajını ciddi anlamda zedeledi. Bu kadar büyük güvenlik açığı, MOSSAD başta olmak üzere İsrail’e yönelik bakış açısını değiştirecektir.
• Göç ve çıkışı etkiler:
İsrail’in iç siyasette en büyük sorunlarından biri yerleşimci kriziydi. İsrail’in ortaya çıkarmış olduğu yerleşimci prototipi, İsrail’de zaman zaman krizlere sebep oluyordu. Silahlı, kendisinden başkasını kabul etmeyen ve İsrail’e dahi belirli dönemlerde tepki gösteren bu kitle, bundan sonra İsrail için işleri daha da zorlaştıracaktır.
• Direnişin askeri ve teknolojik açıdan üst düzey bi başarı göstermesi
Direnişin kendini ifade edişin daha kapalı bir yapıda olması, sadece kriz zamanlarında dünyanın kendilerini operasyonel kabiliyet açısından tanıma fırsatı oluşturuyor. 2021’de menzil ve mühimmat gücü olarak kuvvetli bir mesaj veren hareket; son olaylarda gücünü çok daha arttırdığını ve operasyonel kabiliyetinin çok geliştiğini gösterdi.
• Hükümet zayıfladı
İsrail iç siyaseti zor günlerden geçerken son yaşananlar İsrail siyasetini erken seçime götürecek kadar zor duruma sokmuştur. Batı ve ABD’nin koşulsuz desteği şu süreçte en büyük dayanakları.
• Normalleşme zayıfladı
Gelişmeler, normalleşmelerin de üzerinde durulduğu bir dönemde oldu. Devletlerin yaptığı açıklamalara baktığımızda, normalleşmeye en yakın ve sıcak devletlerin dahi Filistin’e desteğini ifade etmeden açıklama yapmadığını görüyoruz. İsrail ile yaklaşımları nasıl olursa olsun, normalleşmenin kırmızı çizgilerden bağımsız gelişme ihtimalini ortadan kaldırmıştır.
• Grupların hepsi destek veriyor
Hareketin başlamasının ardından önce İslami Cihad operasyonun parçası olduğunu açıkladı. Ardından Fetih bu operasyonların meşru olduğunu belirtti. FHKC operasyonlara tam anlamıyla destek verilmesi gerektiğini ifade etti. Bu dört grup, Filistin’in neredeyse yüzde yüzünü oluşturuyor. Aksa Tufanı operasyonu Filistin grupları arasındaki muhtelif bakış açılarının, Filistin’in özgürlüğü gibi kırmızı çizgi kabul edilen konularda ortadan kalktığını gösteriyor. Ancak sürecin tersi istikamette seyretmesi politikaları değiştirebilir.
Gazze’siz bir siyasi sürecin yürütülme ihtimalinin ortadan kalkması:
Enerji başta olmak üzere son dönemde Gazze’deki siyasi iradeyi yok sayan politik süreçler
yürütülüyordu. Doğu Akdeniz başta olmak üzere; Mescid-i Aksa, Batı Şeria, Lübnan gibi
dosyalarda Gazze’deki iradenin yok sayılma ihtimalinin ortadan kalkması kamuoylarınca
kabul görmüştür.


Mescid-i Aksa’ya Yönelik Tehditler:
Özellikle son dönemde Mescid-i Aksa’ya yönelik tehditler ve riskler çok artmış durumdaydı. Sadece Aksa değil, El Halil Camii başta olmak üzere İsrail’in Filistin’in mabedlerine yönelik saldırıları mevcuttu. Operasyonun ismi başta olmak üzere ortaya konan mukavemet, İsrail’in bu mekanlara yönelik politikalarında karşılık olarak alacağı reaksiyona dair önemli bir kazanım oldu.
İsrail’in iradesinin kırılması:
Asıl savaş, düşmanın savaş iradesini kırmaktır. Gazze, son operasyonla beraber İsrail’in savaş iradesine önemli bir darbe vurmuştur. Kısa zaman içinde İsrail kapsamlı bir operasyona başlayacak olsa da, uzun vadede bu süreç kendisini gösterecektir.
Esirlerin Durumu:
Filistin’de son dönemde en büyük dosyalardan biri esirlerin durumuydu. Esirlerin yaşadığı kötü koşullar, idari tutukluluk, baskı ve baskınlar, esir konusundaki hassasiyet oldukça arttırdı. Nitekim Aksa Tufanı operasyonun yapılma sebeplerinden biri olarak bu gösterildi. Operasyonla beraber onlarca esirin geçirilmesi, İsrail’in elindeki Filistinli mahkumların durumunu da etkileyecektir. Gilad Şalid takası, son beş yıldır İsrail ile Gazze arasındaki dört israilli esirin durumu düşünüldüğünde, onlarca esir Filistin-İsrail meselesinde dengeleri değiştirme gücüne sahiptir.
Batı Şeria’daki Gruplar:
İsrail, son dönemde Batı Şeria’ya yönelik operasyonlarını arttırmış durumdaydı. Cenin, Nablus gibi beldeler sık sık İsrail’in hedefi olmaktaydı. Bu beldeler merkez olmakla beraber Batı Şeria’da İsrail’e yönelik direniş yeni bir görünüm kazanmıştı. Aksa Tufanı operasyonu, bu gruplara ciddi bir motivasyon sağlamıştır.
KAYIPLAR:
▪ Kadir-i Mutlak İsrail anlayışı gibi yürütülen bir propaganda var kamuoyunda. İsrail’in her şeye gücünün yeteceği, İsrail’e yönelik en ufak operasyonun ağır cezalandırılacağına yönelik bazı isimler ve medya üzerinden algı yürütülüyor. Mossad’ın ve İsrail’in başarısız onlarca operasyon ve sürecine rağmen bu algının devam ediyor olması, hem metodolojik hem de akidevi sorunlar içeriyor. İlahi kanunların hayat pratiklerine yansımasının daha doğru zeminde işlenmesi gerekmektedir.
▪ İsrail’de sağ siyaset daha da kuvvetlenecek. Bu süreç kısa vadede erken seçimi göstermese de uzun vadede İsrail siyasetinde Ben Gvir, Smootrich gibi radikal isimlerin Knesset’teki temsiliyetini arttıracaktır.
▪ Türkiye’deki Arap ve İslam düşmanlığının bazı isimler üzerinden kamuoyunda nasıl karşılık bulduğu aşikar. Bu durum özelinde olmasa dahi çalışma yapma gerekliliği aşikardır.

ACİL YARDIM:
Sürecin Gazze’ye nasıl bir tahribat ile dönüşeceği henüz belli değil. Ancak ilk günlerde yüzlerce ölümün ve yıkımın olduğu, bu durumun çok daha artacağı öngörülüyor. Bununla alakalı hızlıca hayata geçirilmesi gereken eylem planları olabilir.
Refah’ın açılması için Mısır’a bir çağrıda bulunulabilir.
İslam İşbirliği Teşkilatı’na açık mektup yazılabilir.
STK ve kurumların hızlı bir koordinasyonu ile hem insani yardım, hem farkındalık çalışması yapılabilir.

FİLİSTİN SON GELİŞMELER
• 7 Ekim sabahı, Gazze’den İsrail’e karadan, denizden ve havadan olmak üzere büyük bir saldırı başladı. 1973 yılındaki Yom Kippur savaşının yıldönümünde yapılan bu saldırı, sonuçları itibariyle de aynı savaşı hatırlattı. İsrail için büyük bir şok hali olan ve direniş gruplarına büyük motivasyon olan bu süreç, devam eden çatışmalar itibariyle sıcaklığını korumaktadır.

Saldırılar başladığında İsrail’de sukot bayramı dolayısıyla hazırlıklar vardı. Büyük bir hareketlilik ile başlayan süreçte 5000’den fazla füze atıldı, Gazze sınırındaki karakolları ele geçirildi, İsrailli esirler Gazze’ye getirildi. Direnişin sınır genişlemesi ile devam eden süreçte son olarak Batı Şeria’ya 10 km mesafeye kadar varan bir yaklaşma sağlandı.

Saldırı, yapılış biçimi itibariyle içinde ilkleri barındırdı. Bu zamana kadar hep İsrail saldıran Gazze direnen taraftı. İlk defa tersi bir durum gördük. İsrail’deki şaşkınlık bundan kaynaklı. Orduyu sorgulamaya başladılar. Filistin, herhangi bir krizin sonucu olarak değil sebebi olarak İsrail’e karşı saldırıya geçti.

Saldırı yapılırken hareket içinde ortak bir irade olduğu göze çarptı. Zaman zaman farklı konular sebebiyle farklı yaklaşımlar olsa da, herhangi bir ülkenin himayesi yahut kontrolü olmadan düzenlenen bir operasyon görüyoruz.
Netanyahu ile ordu arasında yargı reformu sürecinde uzaklaşma olduğunu görüyorduk.
Siyaset ile ordu arasında bir farklılaşma var. Ordunun kendilerini koruyamayacağına dair ilk defa büyük bir endişe duydu halk. İç sorgulama daha da artacaktır. Erken seçim ihtimali zor bir ihtimal olsa da sağ radikal siyasetin İsrail siyasetindeki temsiliyetinin bundan sonra daha da artacağını söylemek mümkün. Nitekim Ben Gvir ve Smootrich gibi isimler Netanyahu’yu ılımlı olmakla suçluyorlardı. Bu süreçle beraber daha da aktif olacaklardır.

Saldırı sürecinde esirler oldukça belirleyici olacaktır. Gilad Şalid takası ve son yıllarda İsrail ve Gazze arasındaki temel konulardan birinin 4 esirin takası olduğu düşünüldüğünde, onlarca esirin varlığı sürecin akıbetine ciddi etki edecektir.

• İsrail için değişimin başlangıcı olacaktır bu süreç. Sadece güvenlik anlamında bir değişim değil; toplum sosyolojisi, siyaset-ordu ilişkisi, 48 bölgesindeki Araplara yaklaşım, esirlere yönelik politikaların önemli ölçüde gözden geçirileceği düşünülmektedir. İsrail’in en büyük korkularından birinin birden fazla cephede savaşmak olduğu düşünüldüğünde, savaşın Gazze dışına çıkarak farklı satıhlara yayılması İsrail’in en son isteyeceği durumlardan biri olur.
• Özellikle kamuoyunda hedef alınan isimlerin sivil olduğu yönünde bir algı oluşturulmak istendi. Hedef alınan isimlerin Gazze sınırına İsrail tarafından bilinçli şekilde yerleştirilmiş olan asker yerleşimciler olduğunu bilmekte fayda var. Silah taşıyan, kullanan ve zaman zaman İsrail içinde dahi büyük soru işaretleri oluşturan bu kitlenin sivil vatandaşlar olarak görülmemesi gerekmektedir.
• Yaşananları sadece Gazze’ye sıkıştırmamak gerekir. Batı Şeria içinde de Lübnan sınırında da İsrail’e yönelik ciddi bir tehdit var. İsrail’in aynı anda bu cepheleri ne kadar taşıyabileceği soru işareti. Batı Şeria yahut 48 topraklarındaki Arapların sürece aktif katılımının olması, İsrail için tehdidin fiziken çok yakından gelmesi anlamı taşır.  

• Operasyon sadece Hamas değil diğer grupların da desteği ile oluyor. Ancak Hamas ile iltisaklı yurt dışındaki grupların operasyona katkısı nedir zamanla göreceğiz.
• Saldırı için belirli sebepler var. Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar. Esirlerin durumu. Filistinli sivillere yönelik son dönemde artan saldırılar. Enerji süreci. Son olarak normalleşme adımlarının atıldığı bir süreç.
• Operasyona yurtdışından herhangi bir destek gelecek mi onu zamanla göreceğiz. Dün itibariyle Hizbullah’ın da saldırıya başladığı biliniyor. Süreci ne denli etkiler göreceğiz. İran’da destek verdiğine yönelik açıklamalar yapıyor.
• İsrail istihbaratının bu denli zayıf düşmesi de önemli bir konu. Üç farklı alandan yapılan, binlerce roketin fırlatıldığı ve bu denli insanın geçtiği bir operasyon, İsrail’e yönelik imajı tıpkı 1973 senesinde olduğu gibi değiştirmiştir.
• 1948 yılından itibaren yapılan en kapsamlı saldırı olarak kayıtlara geçmiştir.  
• İsrail bu süreçte oldukça güç kaybetti. Kentlere girilmesi, Gazze sınırında onlarca km içeriye kat edilmesi bunun göstergesi.
• Hem İsrailli hem Filistinli yetkililerin açıklamalarına baktığımızda hem de ABD’den gelen büyük yardıma baktığımızda İsrail’in büyük zarar gördüğü aşikar.
• İsrail iç siyasetinde de yargı reformu dolayısıyla uzun zamandır devam eden protestolar vardı. Bir süre bunlara ara verilmiş oldu. İsrail iç siyasetindeki her sıkışmada bizler namluların Filistinlilere döndüğünü de biliyoruz. Dolayısıyla İsrail kuvvetle muhtemel saldırılara şiddetli bir karşılık verecektir.
• İsrail ile İran arasında örtülü bir çatışma da başlayacaktır. Ancak İsrail’in bunu kaldırması zor olacaktır.
• Normalleşme sürecine ciddi etki edecektir.
• Hamas’ın olmadığı siyasi bir sürecin olma ihtimali ortadan kalkmıştır. Enerji ya da herhangi bir siyasi süreçte Gazze’deki siyasi irade artık yok sayılamaz hale gelmiştir.
• Burada önemli ülkeler var. Türkiye gibi. Malumunuz hem Fetih-Hamas görüşmelerine ev sahipliği yaptı. Hem de son süreçte İsrail ile olan iletişimde farklı bir yola girildi. O yüzden Türkiye’nin tutumu önem arzedecektir. Mısır var. İki tarafla da diyalog sürdürüyor. Şu anda bazı müzakereler geçmişte olduğu gibi Mısır’da yapılıyor. Esir takası başta olmak üzere. Katar ve Suud var. Ürdün var. Aslında İslam dünyasının önemli parçaları olarak zikredeceğimiz bu devletlerin tutumu önemli.
•  Ablukanın kalkmadığı bir düzende İsrail ile müzakereler hep tıkanacaktır. İsrail ablukayı kaldırmadığı zaman, yeniden reaksiyon alacaktır. İki devletli çözüm önerisi, ablukanın ortadan kalkmadığı ve Filistinlilere haklarını vermediği sürece, girişim düzeyinde kalacak sahada herhangi bir gerçekliği değiştirmeyecektir.
• ABD-İran nükleer anlaşmasını imzalanma sürecinde.
• 14 yerleşim yeri Gazze’nin kontrolüne geçmiş durumda. Bu sayının daha da artması ya da azalması gündemde.
• Biz Mossad’ın son dönemde yaptığı başarısız operasyonları yakından görüyoruz. Türkiye’deki algıların ötesinde bir İsrail ve Filistin var. Mossad’ın ve İsrail’in bu süreçten büyük bir kayıpla çıktığı aşikar.
• İsrail’in Güney Suriye’ye saldırıları söz konusu olacaktır.
• Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları takip etmek lazım. Son dönemde yaşananlar ortada. İsrail son bir haftada İslam dünyası başka iç meseleleri ile ilgilenirken islam dünyasında derin yaralar açacak saldırılarda bulundu.
• Filistin direnişi asli görevi olan Mescid-i Aksa’yı koruma görevini yerine getirmiştir.
• İsrail bunu tüm dünyadan görürse geri adım atacaktır. Hamas tüm dünyaya çağrıda bulundu.
• İsrail kendini sorgusuz hissediyor. Bedel ödemeyeceğini düşünüyordu. Bu saldırılar hem Filistin içinde ve dışından ne şekilde bir karşılık alacağını gördü.
• Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin ve Arapların kutsalı değildir. İslam dünyasının harekete geçirilmesi gerekmektedir.
• 2021’in devamı niteliğinde bir süreç bu.
• İsrail’in eli bu sefer oldukça zayıf.
• Gazze ve Batı şeria’daki baskıyı iyi görmek lazım. Kontrol noktaları, baskılar, tamamen bir kuşatma var.
• Son bir ayda Mescid-i Aksa’da yaşanan gelişmeleri takip etmek gerekir. Sadece bu ay 10000’e yakın işgalcinin baskını oldu.
• Burada şofara üflendi ve talmudik ayinler gerçekleşti. Kudüs ve Mescid-i Aksa askeri alan ilan edildi.
• Mescid-i Aksa’nın Yahudilere tahsisi konuşuldu.

Hareketin bu sürece başlarken öncelediği bazı konular oldu.  
1- Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıların durdurulması ve bir kısmının Yahudi tapınağına dönüştürülmemesi.
2- İşgal hapishanelerindeki mahkumların serbest bırakılması Siyonist hükümet, mevcut mahkumlar ve direnişe katılan cesetlerle ilgili dosyayı müzakere etmeyi veya taşımayı reddediyor.
3- İşgal ordusunun kendi halkı ve dünya nezdinde itibarının kırılması. Bu durum kendi halkının gözü önünde tersine göçün artmasına yol açacak ve dünyanın gözü önünde ordu, dünya orduları arasındaki ileri seviyesini kaybedecek ve güvenlik teknolojilerini ve deneyimlerini Filistinlilere aktarmak için pazarlamayı kaybedecek.
4- Milleti kurtuluş projesine katılmaya motive etmek. Çünkü işgal altındaki toprakları kurtarmak için atılması gereken adımlardan biri de direnişe katılımın artmasıdır.
5- Filistin direnişi ile işgal arasındaki çatışmada ek bir caydırıcılık yeteneği. Düşman topraklarında savaşma aşamasına geldi.
6- Kuşatmayı gafil avlayarak hafifletmek ve karşılığında müzakere edilebilecek saha kazanımları elde etmek.
7- Ablukanın hafifletilmesi
8- Enerji dosyası
9- Normalleşmeler
 
Öne çıkarılan değerler, sadece bölgedeki savaşın durumunu değil dünyadaki algıyı değiştirebiliyor. 2021 de tüm dünyada oluşan İsrail karşıtlığında bu durum çok etkiliydi. Söylem etkili ve doğruydu.
 
Yapılacak çağrılar ve söylemler için yine benzer stratejiler ortaya konabilir. Savaşın yine süreceği göz önünde bulundurulursa;
 
Çağrılar, metinler, davetler, söylemler ve alınacak aksiyonlar için doğru bir ifade ediş algıyı etkileyecektir.

Yaşananları sadece Gazze’ye de sıkıştırmamak gerekir. Kudüs, 48 toprakları, Batı Şeria, diaspora, Doğu Akdeniz derken Filistinlilerin yaşadığı tüm topraklarda ve ilgilendiren konularda kapsamlı hak ihlalleri olduğunu muhakkak belirtmek gerekir. Yaşananlar 2021’in devamı. Savaşların mutlak kazanan ve kaybedeni olmaz ancak ivme ve psikoloji olarak Filistin önemli bir adım daha attı.
 
Sadece Batı Şeria içinde son bir sene içinde nelerin yapıldığı aşikar. Huwarada belde komple yakılmaya çalışıldı. Cenin ortada. Nablusta her gün gençler öldürülüyor. Yenilenen Filistin mukavemeti, bu baskılara cevap veriyor. Direnişin sınırlı coğrafyada kalması İsrail’in işine gelir. İsrail için asıl tehlike her zaman kalbi olarak gördüğü 48 topraklarıdır. 2021 benzeri bir süreç, hızlı müspet sonuçlar verebilir. Aksi durum Gazze’ye ağır bir bombardıman olarak geri dönecektir.

 

Yorum Ekle

İlk Yorumlayan Siz Olun!

YAZARIN SON 5 YAZISI

Tüm Yazıları
Elazığ Seyyah Uluslararası Öğrenci Derneği

Elazığ Seyyah Uluslararası Öğrenci Derneği'ne ait kurumsal bilgilerin, proje, çalışmalar ve etkinliklerin yer aldığı kurumsal web sitemiz.

Elazığ Seyyah Uluslararası Öğrenci Derneği

İzzetpaşa Mah. Şehit Hasan Sabri Sk. Güç Apartmanı No:3/4 ELAZIĞ
23100 Merkez / Elazığ

Dernek Yazılımı: Medya İnternet™ - Dernek Sitesi Kulga © Tüm Hakları Saklıdır.